Uyku, dinlenmenin temel bir parçasıdır. Hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı korumamıza yardımcı olur ve bu nedenle hayati bir insan işlevidir. Normal bir insanın uyku süresinin yedi ila sekiz saat arasında sürmesi gerektiği düşünülmektedir.

Dominik Cumhuriyeti’nde nöroloğa giden hastaların büyük bir kısmı bunu uyku bozuklukları nedeniyle yapmaktadır.

Uyku sorunlarından bahsederken akla gelen ilk kelime uykusuzluktur. Ancak bu, çeşitli uyku bozukluklarından sadece biridir.

Uykusuzluk hakkında daha fazla bilgi edinmek ve nasıl tedavi edileceğini öğrenmek için okumaya devam edin. Ayrıca size invaziv olmayan, yan etkisiz ve tedaviye yardımcı alternatif bir terapiden de bahsedeceğiz. Başlayalım mı?

Uykusuzluk nedir?
İnsomnia, kendini çeşitli şekillerde gösteren bir uyku bozukluğudur. İlk olarak uykuya dalmada zorluk, ikinci olarak aralıklı uyku, yani gece boyunca birkaç kez kesintiye uğrayan uyku ve üçüncü olarak da yeterince uyuyamama.

Uykusuzluk türleri
Uykusuzluk iki tür olarak sınıflandırılır:

Kısa süreli veya akut: birkaç gün veya birkaç hafta süren uykusuzluktur ve neredeyse her zaman stres veya travmatik ya da kritik bir durumdan kaynaklanır.

Uzun süreli veya kronik: bir aydan fazla süren ve bir hastalığın sonucu olabilen, bazı ilaçların veya kafein, tütün ve alkol gibi maddelerin tüketimi de bir neden olabilir.

Uykusuzluğun belirtileri nelerdir?
Uykusuzluk belirtileri şunlar olabilir:

Uykuya dalmadan önce uzun süre uyanık kalmak.
Sadece kısa süreler için uyumak
Gecenin büyük bir bölümünde uyanık olmak
Hiç uyumamış gibi hissetmek
Çok erken kalkmak
Uykusuzluk için tedaviler
Uyku hastalığını tedavi etmek için neden belirlenmelidir. Başka bir durumdan kaynaklanıyorsa, onu iyileştirmek için terapötik önlemler uygulanır.

Uykusuzluk için var olan farklı tedaviler şunlardır:

İyi uyku alışkanlıkları da dahil olmak üzere yaşam tarzı değişiklikleri genellikle akut (kısa süreli) uykusuzluğun giderilmesine yardımcı olur. Bu değişiklikler uykuya dalmanızı ve uykuda kalmanızı kolaylaştırabilir.
Bilişsel davranış terapisi, kronik uykusuzlukla ilgili kaygıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.
Çeşitli ilaçlar da uykusuzluğun giderilmesine yardımcı olabilir ve düzenli bir uyku programını yeniden oluşturmanızı sağlayabilir. Bununla birlikte, uyku sorunlarını yönetmek için kullanılan ilaçların bir doktor tarafından reçete edilmesi gerektiğini unutmamak önemlidir.
Biorezonans terapisi, vücudun elektromanyetik dalgalarını uyararak uykusuzluğun giderilmesine yardımcı olan, yan etkisi olmayan etkili bir yöntemdir.
Tıbbi gözetim olmadan ilaç kullanmanın riskleri
Dünya Sağlık Örgütü bu maddelerin yanlış kullanımının potansiyel risklerine dikkat çekmektedir:

Bağımlılık: Uykusuzluk tedavisinde kullanılan ilaçların birçoğu uzun süre kullanıldığında bağımlılığa neden olmaktadır.

Kardiyovasküler olaylar: Uyku bozuklukları bazen kalp hastalığından kaynaklanır. Kalp yetmezliği olan hastalarda bu ilaçlar kalp krizi olasılığını artırır.

Yüksek tansiyon: Uzun süre uyku hapı kullanan kişilerde tansiyon yükselebilir. Bu nedenle kan basınçlarını sürekli kontrol etmelidirler.

Uykusuzluk için biorezonans tedavisi
Uykusuzluk için son derece etkili, yan etkisiz ve invazif olmayan bir tedavi yöntemi biorezonanstır. Canlı organizmaların biyo-elektriksel ve titreşimsel doğasına dayanan bir hastalık teşhis ve tedavi yöntemidir.

Bu tedavi yöntemini uygulamak için kişi elektrotlara bağlanır ve bu sayede organizmanın elektromanyetik dalgaları dengelenmek üzere uyarılır. Bu şekilde durum tedavi edilir.

Biorezonans, organizmanın hastalanmasına neden olan patolojik dalgaların nötralizasyonu ve organizmanın ihtiyaç duyduğu tedavi edici dalgaların güçlendirilmesi yoluyla organik dengenin yeniden sağlanmasına dayanır.